29 Mart 2012 Perşembe

karışıklık

Akşam saat 6ya gelirken oldu tüm bunlar. Eve gitmek için otobüs bekliyordum kampüste, ve bu insanlar önümden geçtiler. Doğru mu yanlış mı, kim haklı tarzı milyonlarca soru var herkesin aklında. Herşeyi bi kenara bıraktım ben.

Ne bu müdaheleyi hak edecek kalabalıklıktalardı, ne de bu müdaheleyi hak eden birşey yapacaklardı.

http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=_zuVMFZWb2Y


http://www.birgun.net/actuels_index.php?news_code=1333046037&year=2012&month=03&day=29#.T3TBJ1WsvwU.facebook

Kütüphane yaratıcılıkları.


Fazla kaldım yine, araları çıkartsam bile 6 saat.



İyi marker var, ne de güzel boyadı.^^

26 Mart 2012 Pazartesi

Gerildim.

Çok feci korkuyorum.

Nolur bu ders zor olsun, bu kadar anlamıyor olamam.

25 Mart 2012 Pazar

vortexli pırasa.

Soğanları doğrarken soğuk suyu açarsanız, gözleriniz yanmaz derler. Ben genel olarak karşıyım buna; dünya kuruyor! Ama az önce o kadar çok yandı ki gözlerim, açmak istedim çeşmeyi.

Soğanları doğrarken, lavabo deliğinde vortex oluşturarak akan giden suyu gördüm, aklına bikaç formül geldiğini fark ettim. Sonra yadırgadım kendimi, "noluyo ya, alt tarafı soğan doğruyorum, ne vortexi" dedim. Kendime ufak çaplı kızdım, halime üzüldüm ve soğanları tencereye koydum.

Ve biliyorum; yarın o sınavın iyi geçmesi için mutfak lavabosunda ki vortexi fark etmiş olmam, uçakların özellikle kalkışta ve inişte feci bi vortex yarattığını biliyor olmam, ya da her zamankinin aksine şanslı günümde olmam falan işe yaramayacak.

O sınav kötü geçecek, hissediyorum. :// Uyusam uyansam bide bakmışım ki, salı sabahı olmuş olsa olmaz mı ya.
Poff, lanet.

22 Mart 2012 Perşembe

Not:

Bu bi gaza gelmiş insan yazısıdır.

Fluid ben senden en az CC alırım!

19 Mart 2012 Pazartesi

Bahar mı geldi ki.


Evet evet, bahar geldi. Hava tam böyle Beatles'la mutlu olunacak, ısınılacak hava.^^ Kulağıma bu şarkı geldi; içim ısındı mesela.

Close your eyes and i'll kiss you
Tomorrow i'll miss you

Remember i'll always be true

And then while i'm away
I'll write home every day
And i'll send all my loving to you
♪♫♪♫♪♪

Bu kadar basit sözlerle, bu kadar güzel anlatılamaz ki hisler. Ve ben bi dilek diledim bugün. Bigün bu şarkıyı birine söyleyebilmek istiyorum, hissederek.

17 Mart 2012 Cumartesi

Eskiden böyle değildim ben.

Ders çalışırken kalkıp dolaşmazdım. Buzdolabıyla uzun bakışmalarımız olmazdı. Gündüz gündüz votka da içmezdim. Hele akşamında dışarı çıkacaksam..Ve o asiti kaçmış sıcak lanet biralardan içeceğim bi akşam olacaksa karıştırmazdım asla.

Buzdolabında duran, sadece 3 shot içilmiş absolut o kadar sevimli, ve dışarda unuttuğum için evin sıcaklığında artık bozulmak üzere olan mandalinalar o kadar üzgün duruyordu ki; onları birlştirmek istedim.

Sahip olduğum gözlem yeteneğinin saçmaca artması sonucu sadece erkeklere değil, artık kızlara da çok kızgınım.

Geçen gün kantindeydim, ve etrafıma bakındım. Güzel diyebileceğim 6 kız saydım o an; ve bi' mühendislik kantininde toplam olan kız sayısına göre oranlayınca gayet iyi bi rakam. O altı kız içerisinde, derse geç kaldığı için kampüste koşturanlar, sevgilisiyle plan yaptığı için okulu asanlar ve derse havalı(!) gözüktüğü için sonradan girenler yoktu. Neyse bu altı kız salakça gülüyorlar ve bi' sebepleri olmadığına neredeyse eminim. Tabiki de sebepleri olduğu için güldükleri de oluyor; ama bi' mühendislik kantinindeyseniz, güzel sayılabilecek bi' kızsanız ve gerçekten çok gülüyorsanız üzgünüm sadece dikkat çekmeye çalışıyorsunuz! Neyse bu salakça gülen altı kızımızın ellerinde cep telefonları vardır, büyükçe bi' cüzdan ve cep telefonu; fix ikili. Çay almak için sırada beklerlerken daima o telefonlarında birşey yapıyor olurlar. Her zaman mesajlaşmadıklarına eminim! Çünkü onlara o kadar sıklıkla mesaj atabilecek herkes o an o kantinde zaten.

"Şimdi o kızlara diyecek bi çift lafım var... " diye başlayıp harika bi' sosyal mesajla yazımı bitirebilirdim. Ama yanımda bekleyen mandalina--votka karışımı iyice heterojen olmadan içmek gibi harika bi' planım var.
Son olarak diyebilirim ki, o kızları görünce tek yapmanız gereken; en az onlarınki kadar saçma ve sahte bi gülümseme yerleştirip "günaydın" demeniz.

16 Mart 2012 Cuma

♪♫♪♫♪♪


http://fizy.com/#s/1d7f0m

♫♪♫♪♪blackbird singing in the death of night, take these broken wings and learn to fly♫♪♫♪

yeteneksizim.

Facebook'u kapatmayı bile başaramadım. Kapattığımı zannediyordum, bugün okulda demeseler; hala öyle zannedecektim.

15 Mart 2012 Perşembe

acı gerçekler

Bugün strength dersinde hocanın söylediği, ve acı duyarak dinlediğim o gerçek:

Günümüzde artık insanlar, hangi havayolu şirketi hangi uçağı kullanıyor diye bakıp, uçak biletlerini ona göre seçiyorlar. Yani bu kadar önemli birşey yapacaksınız okulu bitirince; ama hayat hep böyle değil...

Bigün büyük bi kaza olur, havayolu tüm popülerliğini yitirir, insanlar karayoluna büyük bi yönelme yapar; ve siz kendinizi bir şantiyede bina dikerken bulursunuz.

Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.

23:13tü saat...Dinamik ödevim alabileceği en sıkıcı hali almıştı; ve sadece birazcık kitap okumak istemiştim. Bu kadar da masum bi isteğim olmasına karşılık, tabiki de uyuyakaldım. Yaklaşık yarım saat önce uyandım. Ödevimin yarısı duruyor.
Sabah 8buçukta dersim olmasaydı daha mutlu olabilirdim.

Ödevlerimi son güne bırakmayacağım. Ödevlerimi son güne bırakmayacağım. Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.Ödevlerimi son güne bırakmayacağım.......

14 Mart 2012 Çarşamba

...more coffee more books......

Oleey, mozaik pastam var! ^^

Buzlukta annemin yapıp bana bıraktığı mozaik pastayı bulmak bile mutlu olmama yeterdi halbuki.

Tarif isteyenler için..

Malzemeler

300 gr petibör bisküvi
1 su bardağı süt
3 yemek kaşığı kakao
5 yemek kaşığı şeker
3 yemek kaşığı margarin
1 su bardağı ceviz veya fındık

Hazırlanışı

Öncelikle bisküvileri kırıyoruz, kırarken de fazla ufalamamaya dikkat ediyoruz. Margarini bir tavada eritiyoruz. Eriyen margarini, sütü, şekeri kısacası diğer tüm malzemeleri bisküvilerin üzerine ekliyoruz. İsteğe göre ceviz yerine fındık da kullanılabilir. Daha sonra iyice karıştırıyoruz ve karışımı streç folyo arasına boşaltarak elimizle rulo şeklini veriyoruz. Servis etmeden önce dolapta 2-3 saat kadar dinlenmeye bırakıyoruz.


Tamam kabul ediyorum, bu annemin tarifi değil, ama annemin tarifini herkesle paylaşacak kadar paylaşımcı değilim bugün. Ama bu da yaklaşık olarak işinizi görür.

11 Mart 2012 Pazar

that is the only way which you can be happy.

Gönlümün gönüllüsü

İnsan isterse herşeye zaman ayırır diye düşündüm hep. Ve hep herşeye zaman ayırmak istedim. Çok yoğun günlerim, çok az uyuduğum gecelerim oldu bazen. Ama genelde içimden gelenleri yaptım; ve demedim ki kimseye "üzgünüm, zamanım yok".

Evet ben bi'şey yaptım bugün.

Bu dönemin başında "Ankara Gönüllü Takımı"na girmiştim. Bugün de Yenimahalle'deki bi' ilköğretim okulundaydım. Yaklaşık 20 çocuk vardı; ama hepsi o kadar mutluyduki orda olduğumuz için. Beni ele geçirmiş gribe rağmen bende mutluydum.

Ben şanslıydım. İlkokul 4ten lise hayatımın sonuna kadar özel bir okuldaydım. Beynim unutmuştu artık, o küçük 3kişinin yanyana turduğu sıraları, mevsimleri anlatan resimli tablonun iğnelendiği yeşil panoyu...Gözlerimin dolduğunu inkar etmeyeceğim. Onların haline gözlerim dolmadı; sadece ne kadar şanslı bi çocukluk geçirdiğimi üniversite ikinci sınıfta fark ettiğimeydi...Bugün o sınıfta kocaman hayalleri olan çocuklarla tanıştım ben. Öğretmen olmak isteyen Buse, çocuk doktoru olmak isteyen Çiğdem, ve arkadaşlarından farklı olarak moda tasarımcı olmak isteyen Nurdane vardı.

Zaman bahane değildir, ama yeterli enerjiniz varsa, ve isterseniz. Gönüllü olun! http://www.ankaragonullutakimi.org/

8 Mart 2012 Perşembe

Yazmaktansa yazılmışları, söylenmişleri paylaşmak hoşuma gitmiyor. Ama bunu yapıyorum farkındayım. Sanki herşey yolundaymış; ve anlatacak hiçbirşeyim yokmuş gibi yapıyorum. Bunu yapmamalıyım.

Herkes uyarır oldu beni. Çok planlıyormuşum herşeyi. Evet planlıyorum! Plandan kastım, gece uyumadanönce yarın ne giyeceğime karar vermiş olmak değil. Adeta milyonlarca loop dönüyor beynimde. Bunu derim; böyle cevap verirse şunu derim; yok onu değil başka bişi derse bunu derim gibi gibi.. İşimi şansa bırakmaktan hoşlanmıyorum sanırım. Evet hoşlanmıyorum bundan! Ama böyle de olmuyor ki. Şaşıramaz oldum; çünkü yaşadıklarım aklımda dönen olasılıklardan biri oluyor her zaman. Ve her zaman bi cevabım oluyor, sonuç sıfır ne yapacağını bilememe. Beynim yaşayacaklarımı ele geçirmiş gibi geliyor böyle. Olmuyor...

Klasik bi mevzu vardır bizim yaş grubu gençlerinde nedendir bilmem. Eğer dijital saate baktığında ab:ab 'ye rastlarsan biri seni düşünüyordur; ab:ba 'ya rastlarsan senin düşündüğün seni düşünüyordur. [iç karartıcı dip not: evet bunu düşünen gençlik ülkeyi kurtaracak!] Dün gece rüyamda 15:15ti saat, eyvah derse geç kaldım diye koşarak evden çıktım; ve uyandım. Cidden derse geç kaldığımı düşünüyordum. Baş ucumdaki saate baktım 03:30'du. Sadece bi an o harika gençlikten olmak istedim ve dedimki kendime bu saatte hangi manyak beni düşünür ki. Annemleirnin beni rüyalarında gördüğüne kanâât getirdim. Sonra uyumaya çalıştım, uyuyamadım. Döndüm durdum yatakta..Lahana'yla konuştum, konuştum ve uyuyakalmışım. 6:23te alarm çaldığında gerçekten kırmızı gözlerim ve çok uykum vardı.

demiş ki..

“Dünyam yıkılıyor, yeniden kuruluyor. Yıkılmasından şikayetim yok, zaten yıkılıyordu; yeniden kurulmasından şikayetim var, güçsüzlüğümden şikayetim var, doğmuş olmaktan şikayetim var, güneşin ışığından şikayetim var.”

Franz Kafka