17 Mart 2012 Cumartesi

Eskiden böyle değildim ben.

Ders çalışırken kalkıp dolaşmazdım. Buzdolabıyla uzun bakışmalarımız olmazdı. Gündüz gündüz votka da içmezdim. Hele akşamında dışarı çıkacaksam..Ve o asiti kaçmış sıcak lanet biralardan içeceğim bi akşam olacaksa karıştırmazdım asla.

Buzdolabında duran, sadece 3 shot içilmiş absolut o kadar sevimli, ve dışarda unuttuğum için evin sıcaklığında artık bozulmak üzere olan mandalinalar o kadar üzgün duruyordu ki; onları birlştirmek istedim.

Sahip olduğum gözlem yeteneğinin saçmaca artması sonucu sadece erkeklere değil, artık kızlara da çok kızgınım.

Geçen gün kantindeydim, ve etrafıma bakındım. Güzel diyebileceğim 6 kız saydım o an; ve bi' mühendislik kantininde toplam olan kız sayısına göre oranlayınca gayet iyi bi rakam. O altı kız içerisinde, derse geç kaldığı için kampüste koşturanlar, sevgilisiyle plan yaptığı için okulu asanlar ve derse havalı(!) gözüktüğü için sonradan girenler yoktu. Neyse bu altı kız salakça gülüyorlar ve bi' sebepleri olmadığına neredeyse eminim. Tabiki de sebepleri olduğu için güldükleri de oluyor; ama bi' mühendislik kantinindeyseniz, güzel sayılabilecek bi' kızsanız ve gerçekten çok gülüyorsanız üzgünüm sadece dikkat çekmeye çalışıyorsunuz! Neyse bu salakça gülen altı kızımızın ellerinde cep telefonları vardır, büyükçe bi' cüzdan ve cep telefonu; fix ikili. Çay almak için sırada beklerlerken daima o telefonlarında birşey yapıyor olurlar. Her zaman mesajlaşmadıklarına eminim! Çünkü onlara o kadar sıklıkla mesaj atabilecek herkes o an o kantinde zaten.

"Şimdi o kızlara diyecek bi çift lafım var... " diye başlayıp harika bi' sosyal mesajla yazımı bitirebilirdim. Ama yanımda bekleyen mandalina--votka karışımı iyice heterojen olmadan içmek gibi harika bi' planım var.
Son olarak diyebilirim ki, o kızları görünce tek yapmanız gereken; en az onlarınki kadar saçma ve sahte bi gülümseme yerleştirip "günaydın" demeniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder